Benpsikolojik danışman Rabia Çetinkaya. Kırıkkale Üniversitesi PDR bölümünden mezun oldum. Bilişsel Davranışçı Terapi, Aile Terapisi, Oyun Terapisi, Duygu Odaklı Terapi gibi bir çok alanda eğitim aldım. Bunun yanında hala eğitim almaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
Bilişsel-davranışçı terapilerde ise bilişsel yeniden yapılandırma süreci ile panik atak deneyimlerine eşlik eden bilişsel çarpıtmaların daha gerçekçi bir şekilde yeniden yapılandırılması hedeflenmektedir. Bunun yanı sıra, maruz bırakma yöntemiyle kişilerin, panik atak deneyimlerine maruz kalması sağlanarak, panik
Aaron Beck; düşünce yapımızın, ruh sağlımızı çok derinden etkilediğini ve bu etkilenmelerin de ruh sağlığımızı bozduğunu söylemiştir. İnsanların yaşadığı duygusal bozulmalarda, biliş ve davranış müdahalelerinin etkili bir yöntem olduğu bilinmektedir. Bilişsel davranışçı terapi, insana zarar veren bilişsel
Buna ek olarak, bilişsel davranışçı terapi, rahatlama veya meditasyon gibi psikoterapi genellikle vücudun rahatlamasına yardımcı olmak ve kaygıdan kurtulmak için kullanılır. Panik ataklarının ortasındaysanız, anksiyete belirtilerinin derhal hafifletilmesi, Xanax, Klonopin ve Ativan gibi yatıştırıcı bir anti-anksiyete ilaç
Panik Atakta Online Terapi. Panik atak tedavisi yöntemleri arasında farklı psikolojik tedavi teknikleri yer alır. Bu tedavi teknikleri; Online terapi desteği, Psikoterapi, İlaç kullanımı, Online bilişsel davranışçı terapi şeklinde sayılabilir. Kişi hangi tedavi seçeneği tercih ederse etsin online terapi desteği ya da online
Fast Money. Merkezimizde Uzman Klinik Psikologlar eşliğinde Panik Atak terapileri uygulanmaktadır. Tel 0216 706 0066 Ani başlayan, on dakikada en yüksek düzeye çıkan, yoğun korku ya da rahatsızlık duyma halidir. Birçok ruhsal ve bedensel şikayetlere sebep olmaktadır. Bu nedenle kendisinde panik atak belirtileri olduğunu düşünen bir bireyin yanlış tedavi alma riskinin oluşmaması kalp krizi geçireceklerini, felç olabileceklerini, kontrolü kaybedeceklerini… için öncelikle bir doktor tarafından değerlendirilerek rahatsızlığının panik bozukluk olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Panik Atak Belirtileri ü Çarpıntı, kalp atımlarının duyumsanması, ü Terleme, ü Titreme ya da sarsılma, ü Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma, ü Soluğun kesilmesi, ü Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, ü Bulantı ya da karın ağrısı, ü Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma, ü Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme, ü Kontrolünü kaybetme korkusu, ü Ölüm korkusu, ü Uyuşma ya da karıncalanma, ü Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları, Panik Ataklar Nasıl Oluşur? Korku bize tehlikeli durumlarda katkı sağlayan yaşamımızı devam ettirebilmemiz için gerekli bir duygudur. Örneğin karşımıza bir hayvan çıktığında köpek, korkarız. Vücudumuzda sempatik sistem adı verilen tehlikeli olaylarda sinyal veren ve sorunla savaşmak ya da bu durumdan kaçmak için sistem devreye girer. Sonra; ü Hızlı nefes alıp vermeye başlarız Bu da nefesimiz daralıyor ya da boğuluyormuş, soluğumuz kesiliyormuş gibi hissetmemize, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissine neden olabilir. ü Kalp atışlarımız hızlanır Çarpıntı hissedebiliriz ya da kalp atımlarımızı duyumsayabiliriz. ü Kan basıncımız artar ve kalbimiz özellikle kaslarımıza bol miktarda kan pompalar Terleme, titreme ya da sarsılma, ateş basması hissederiz. ü Derimize daha az kan pompalanır Uyuşma ya da karıncalanma hissetmemize yol açabilir. ü Sindirim sistemimize daha az kan pompalanır Bulantı ya da karın ağrısı hissedebiliriz. ü Kanımızdaki oksijen artar karbondioksit azalır ve beyin kan sirkülasyonu değişir. Bu durum kendimizi , tuhaf ve farklı hissetmemize, kontrolümüzü kaybedebileceğimiz korkusunun oluşmasına neden olabilir. Bireyin yaşamış olduğu panik atakların hoş olmayan bedensel duyumlara neden olması ve yanlış yorumlanması sonucunda, tekrar yaşanmasına yönelik korku hali yaşar ve kişi tetikte olma haline bürünür beklenti anksiyetesi. Bedensel duyumlarına daha da dikkat etmeye, onları izlemeye başlar. Benzer duyumları hissetmeye başladığında kendisini rahatlatmak için çeşitli yollar geliştirmeye çalışır. Örneğin hastaneye gidebilir, ilaç kullanabilir… Bu tür davranışlar kişi de kaçma davranışını tetikler. Panik atağın panik bozukluğa dönmesine sebebiyet verir. Panik bozukluğu olan kişilerin strese karşı aşırı duyarlı olduğu gözlenmektedir. Panik Bozukluğun tedavisi Panik bozukluğu olan bireyler panik atakların olası sonuçlarından kurtulmak için bazen birtakım tedbir davranışlarını başvurular. Madde Alkol kullanmak, sakinleştirici ilaçlar almak, toplu taşıma araçlarına binmemek, kapalı veya kalabalık alanları kullanmamak bunlara örnek olarak verilebilir. Panik atağı sırasında kişi çok yoğun bir endişe içine kapılarak acil ünitelerine başvurabilir. Bu davranışlar zaman içerisinde alışkanlık haline gelerek kişinin hayatını kısıtlamaya başlar. Panik bozukluğu olan bireylerin olabildiğince kısa sürede terapi süreci içerisine girmesi gerekir. Panik bozukluk kendiliğinden düzelebilen zaman içinde kaybolan bir problem değildir. Panik bozukluğunun terapisinde Bilişsel davranışçı terapi ,şema terapi, hipnoterapi ,EFT gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler etkisi kanıtlanmış en önemli terapi şekillerinden birisidir. Kişinin bedensel belirtilerini olumsuz değerlendirmesinin engellenmesi, yaşadığı kaygıyı anlamlandırması, kaçınma davranışlarının bırakılması bilişsel davranışçı terapinin en önemli basamağıdır.
Bu terapinin dayandığı bilişsel-davranışçı kurama göre, hastanın sorunları ve hastalık belirtileri, geçmiş yaşam deneyimleriyle nedensel ilişki içinde olan bozulmuş düşünceler, duygular ve davranışlarla ilişkilidir. Bilişsel süreçler insanın dış dünyayı, çevresinde olup biten olayları, kendi yaşamını ve ilişkilerini anlamasını sağlar. Bilişsel yapı bu yanıyla kişinin dış dünyayı gözlemlemekte ve değerlendirmekte kullandığı öznel bir süzgeçe benzetilebilir. Kişi dünyayı yani çevresindeki kişileri, olayları, durumları algılar ve ardından bunlara anlam verir ve yorumlar yapar. İnsanın dünyaya bakış tarzını ve yorumlarını belirleyen bilişsel yapıda yer alan temel inançlar çarpık veya işlevsel olarak bozuk olduğunda kişi sorunlar yaşamaya başlar. Buna göre insanların yaşadıkları sorunlar geniş ölçüde gerçekliğin yanlış değerlendirmeler sonucunda çarpıtılmasına bağlıdır. Yani kişileri rahatsız eden duygusal sıkıntılar doğrudan olayların ve yaşananların kendisinden değil bunların algılanma ve değerlendirilme biçiminden kaynaklanır. Bilişsel terapi işte bu sorun doğuran anlamlandırma ve yorumlama biçimlerinin yerine gerçeklikle daha uyumlu ve işlevsel olanları göstermeye çalışır. Bilişsel kurama göre hastalık belirtileri, işlevsel olmayan bilişler sonucu ortaya çıkar. Bu kurama göre, aynı zamanda hastalık belirtisi de olan sorunlu davranışlar örneğin, çok sık el yıkama engellenirse ve bu davranışlar ile ilgili işlevsel olmayan yanlış inançlar değiştirilirse hastanın belirtileri ortadan kalkacaktır. Bu nedenle, seanslarda düşünce ve duyguların iyileştirilmesine çalışılırken seanslar arasındaki sürelerde hastadan bazı uygulamalar ev ödevleri yapması, sorunlu davranışları yapmaması istenir. Bilişsel davranışçı terapide sorunlu düşünceler ve inançlar terapi sürecinde olumlu yönde değiştirilebilirse olumsuz duygu ve davranışlarında düzeleceğine inanılır. Ayrıca özgül fobi tedavisinde olduğu gibi bazı sorunlarda “davranışçı” teknikler özellikle etkilidir. Örneğin, bireyi, korkulan durum ya da nesne ile aşama aşama karşılaştırarak bu nesne ya da duruma karşı duyarsızlaşmasını, artık kaygı tepkisi oluşturmamasını sağlamak gibi. Bilişsel-davranışçı psikoterapi, kaygı bozuklukları panik bozukluk, sosyal fobi, özgül fobi, travma sonrası stres bozukluğu, sağlık anksiyetesi, obsesif kompulsif bozukluk, depresif bozukluk ve cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde oldukça yararlıdır. Bunların dışında kullanıldığı diğer durumlardan bazıları, hipokondriyazis hastalık hastalığı, sınav kaygısı, yeme bozuklukları/obezite, sigara bağımlılığı, internet/bilgisayar bağımlılığı, kumar bağımlılığı gibi sorunlardır.
Panik atak nedir? Herkes kaygılı, endişeli, gergin, korkmuş, sinirli veya paniklemiş hissetmenin neye benzediğini deneyimlerinden bilir. Panik atak kısaca tanımlanırsa; birden ortaya çıkan, şimşek çakması gibi beklenmedik bir şekilde ve zamanda sizi dehşete düşüren ataklardır. Yapılan araştırmalara göre her 100 insandan ortalama 22’si hayatlarında en az bir kez panik atak yaşamaktadır. Psikiyatrik bir rahatsızlık olarak tanımlanması için bu atakların tekrar etmesi gerekmektedir. Bu ataklar sırasında başınız döner, kalbiniz hızla çarpar ve parmaklarınız uyuşur. Panik durumunda kendinize ölmek, boğulmak, bayılmak, kontrolü kaybetmek ya da çıldırmak üzere olduğunuz olduğunuz gibi şeyler söylersiniz. Belirtileri nelerdir? Göğüs ağrısı veya da sıkışması, Kalp çarpıntısı, Terleme hissi, Boğulma hissi, nefesin kesilmesi, Halsizlik, baş dönmesi, düşecek gibi ya da bayılacak gibi hissetme, Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma, Vücutta uyuşma ya da karıncalanma hissi, Ürperme ya da ateş basması, Mide bulantısı ve karın ağrısı, Sarsılma ve titreme, Tuhaf ve farklı hissetme, Kontrol kaybı ya da çıldırma korkusu, Ölüm korkusu. Yukarıdaki belirtilerden 4 ve daha fazlası bulunuyorsa bir panik atak teşhisi konulabilir. 4’ten az belirti görülüyorsa “Kısıtlı Panik Atak” olarak tanımlanır. Panik atak aslında kas yapmış kaygı atağıdır. Kişilerin geneli varolan kaygılarda bedensel belirtilerin farkına varmazlar. Baykız vd 2005. Nasıl teşhis edilir? Birçok ruhsal ve bedensel rahatsızlıkta panik atakta olduğu gibi şikayetler yaşarlar. Bu sebeple bu belirtileri yaşayan bireyler önemli bir hastalığın olmadığından emin olunması sebebiyle bir branş doktoruna uzman bir dahiliye doktoru, kardiyoloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı veya nöroloji uzmanına gitmelidir. Bir dahili hastalık yoksa muhakkak psikiyatri doktoruna gitmelidir. Panik atak aslında sadece bir belirtidir. Panik atakla; Panik Bozukluk, Depresyon, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Sosyal Anksiyete Bozukluğu gibi hastalıklarda beraberinde görülebilir. Tanı konulmuş panik atak tehlikeli değildir fakat korkutucu olabilir. İnsanlar neden Atak geçirirler? Stresli yaşam olayları anksiyete atağını tetikler. Hastalar genel olarak kısa bir süre önce olumsuz bir olay örneğin bir yakının kaybı, ailevi çatışmalar, çevre ya da iş değişikliği yaşamıştır. Hatta kendi duygularını bastırmış güçlü görünen bireylerde ataklar genellikle olaylar normale döndüğü ve rahatlamaya başladıkları bir anda olabilir. Bazı hastalarda da bedensel bir hastalık anında Epilepsi, kalp krizi, pulmoner emboli veya hipertiroidi vb. gibi hastalık yaşanan bedensel belirtiler anlamında dikkat artması söz konusudur. Korkunun neden olduğu aniden duyulan bir ses, kuduz köpek, doğa olayları gibi korkuya sebebiyet verebilecek uyaranların sonunda beynimizdeki otonom sinir sistemi aktifleşip kortizel ve adrenalin salgısını tetikler. İşte bu hormonlar saniyeler içerisinde kalp ve solunum hızını, kan basıncını arttırır ve de korkuya sebep olan uyaranlardan kaçmak, uyarana karşı savaşmak için vücudumuzu aktif hale getirir. Aksiyon için düşünmeye zaman yoktur, hayatta kalmak için saniyeler bile çok önemlidir. Kaçmalısın ya da savaşmalısın tepkisi tetiklenince beynimiz olayı hemen değerlendirir, uyaranın gerçek tehdit olduğundan emin olur, gerçekse devam etme isteğini analiz eder. Eğer tehdit gerçek değilse ya da artık sürmüyorsa hormonal aktivasyon yani beyin bu işlemi sonlandırır. Panik bozuklukta tehlikenin gerçekçi analiz yeteneği bozulmuştur. Bireyin panik atak esnasında kriz, çıldırma, bayılma gibi sonuçların olacağından emindir. Yaşadığı panik ataktan sonra ölmediğini anlayınca da o korkunç hissi tekrar yaşama korkusu ile her an yaşayacak gibi tetikte bekler. Beklenti anksiyetesi beyin için tehlikenin çok yakında algısına denir. O nedenle de kaç ya da savaş reaksiyonunu sık kullanılanlar arasında kalır. İşte bu sebeple panik atak için her insanda var olan uyaran sisteminin doğru çalışmaması ve uyaran eşiğinin düşük olması denilir. Kaç ya da savaş reaksiyonunda olduğu gibi panik atakta da şiddetli korku ve ölüm tehdidi hissedilir. Atak sırasında bu reaksiyonunda olduğu gibi vücudumuz aktif hale gelir. Fakat bu sırada bu korkuya sebep olabilecek göz ile görülen bir tehdit yoksa, beyin kaçmayı emretse de modern dünyanın kaçması ve ya da savaşması için vücuda koşma emrini vermez. Fakat panik atak geçiren bireyin vücudu tam olarak koşar gibi belirtiler verir. Nasıl tedavi edilir? PSK Klinik olarak bireysel değerlendirme neticesinde kliniğimizde alanında uzman ekip tarafından uygulanan Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR, Hipnoterapi, Nefes Terapisi gibi çeşitli terapi yöntemleri arasından danışanımıza en uygun yöntem belirlenerek uygulanır. EMDR ile panik atakların kökenini oluşturan geçmiş olumsuz anılar ve panik atak zamanlarından ortaya çıkan olumsuz görüntüler; anı ağları yoluyla hatırlanarak beynin çift yönlü uyarımı ile yeniden işlenir. Bu işleme sırasında olumsuz yaşantıların kişide oluşturduğu panik duygusu da süreç içerisinde azaltarak panik atak nöbetlerinin ortadan kalkmasında yarar sağlar. Psikoterapi süreçleri ile desteklenerek yürütülen EMDR terapisinde çok kısa zamanda kesin çözümler alınabilmektedir. Hipnoterapi, yapılan araştırmalara göre stres, korku ve endişeyi azaltmada yardımcı olduğunu gösteriyor. Panik atak belirtilerini düzeltmeye yardımcı olmak için de son zamanlarda hipnoz yaygın olarak kullanılan bir terapi yöntemidir. Hipnoz altındayken hipnoterapinin sağladığı pek çok yöntemle panik atağı olan kişiler yaşadıkları büyük korkuların nedenlerini anlama ve onlarla başa çıkma becerilerini geliştirme imkanını elde ederler. Bilişsel davranışçı terapinin, panik bozukluğu tedavisinde etkisi kapsamlıdır. Bu etkililik bir çok araştırmada desteklenmiştir. Psikoterapide dikkat odağı bedenden çevreye yönlendirilmesi, zihinsel düzeyde doğru olmayan tehlike inançları üzerinde çalışılarak yeniden yapılandırma sağlanır. Kişinin kendisini kısıtlayan kaçınma ve güvenlik davranışlarını değiştirmesine destek olunur. Nefes Terapisi, panik atak tedavisinde çok önemlidir. Çünkü hızlı ve yüzeysel solunum panik atağın başlamasına sebep olabildiği gibi, panik atağın durdurulmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda panik bozukluğu problemi yaşayan bireylerin diğer bireylere göre daha hızlı solunum yaptıkları ve göğüs solunumlarının daha yüzeysel olduğu görülmüştür. Panik atak tedavisinde karın solunumu en etkili yöntemlerdendir. Yararlanılan Kaynaklar Çınar C, Baykız Doğan İ Gülsün M 2005. Organik Etyolojiye Bağlı Panik Bozukluğu Olgu Sunumu, Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi; 183157-163 Dr. David D. Burns – Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Serisi 14. Panik Atakta Kitabı 19-20-132
bilişsel davranışçı terapi panik atak