Her yeni başlangıç bir umuttur.” Endüstri mühendisliğinde devam ettireceğim yüksek lisans eğitimine kabul görüldüğümü büyük bir heyecanla Kerem İlter Güllü tarafından beğenildi
Velhasıl, her doğum, içinde nerelere gideceği bilinmeyen bir umut yolculuğu taşıyor. Her doğum, kirlenmiş dünyaya karşı çıkacak yeni bir başlangıç vadediyor. Aksel bebeğe ve tüm yeni doğan bebeklere hoş geldin derken, her birine, çevresine ve insanlığa faydalı olma yolunda başarı, mutluluk ve huzur diliyorum. Unutmayın.
🌿 Hayat ; Bir varmış la başlayıp , Bir yokmuşla biten bir hikayedir.! Çokta kurcalamayın hayatı Olduğu gibi yaşayın gitsin Demiyeceğim.. Her gün yeni bir başlangıç.. Her gün yeni bir umuttur "Yeterki, Vicdanınız rahat olsun" Feray"🌼 . 25 Jul 2022
Niğde Valisi Yılmaz Şimşek yaklaşan yeni yıl nedeniyle bir mesaj yayınladı. Vali Şimşek mesajında; 'Her yeni yıl yeni bir başlangıç, yeni bir umuttur. 2021 yılını acı ve tatlı hatıralarıyla, sevinç ve hüzünleriyle geride bırakırken, yeni umut ve beklentilerle 2022 yılına kavuşmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz dedi.
ŞehitkamilBelediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, 2022 yılı kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi: “Her yeni yıl; yeni bir başlangıç, yeni bir umuttur. 2021 yılını acı ve tatlı hatıralarıyla geride bırakırken, yeni umut ve beklentilerle 2022 yılına kavuşmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Birlik ve
Fast Money. Yaşadığımız mutlulukları ve üzüntüleri ile birlikte bir yılı daha geride bırakıyor, ümitlerin taptaze ve canlı olduğu bir yıla daha giriyoruz. Her yeni yıl, yeni bir başlangıç yeni bir umuttur. Şüphesiz, geleceğimizin ümit ettiğimiz gibi olması için, hepimizin üzerine önemli sorumluluklar düşüyor. En önemli sorumluluğumuzun birbirimize karşı yardımsever, anlayışlı ve hoşgörülü olmaktır. Başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm kesimleriyle birlikte, el ele vererek beraber çalışmak ve daha çok üretmek bizi aydınlık geleceğe taşıyacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, 2020 yılının tüm insanlığa barış, kardeşlik, huzur, bereket ve mutluluk getirmesini diler, yeni yılınızı en içten duygularımla kutlarım.Haber Merkezi
Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel; 21 Mart Nevruz Bayramı dolayısıyla basın açıklaması yayınladı. Başkan Güzel, mesajında şunları söyledi “Her yıl Mart ayının 21’nci gününde kutlanan Nevruz , Orta Asya’dan Balkanlara kadar uzanan coğrafyada, her millet in kendi değerleri ile özdeşleştirdiği tarihsel ve kültürel mirasıdır. Baharın gelişinin ve yeni başlangıçların coşkuyla karşılandığı geleneksel bir bayramdır. İnsanlığın ortak kültür değerlerinden biri olan Nevruz, sevgiyi, dostluğu, barışı, yaşama sevincini ve doğanın uyanışını temsil eder. Her başlangıç yeni bir umuttur. Bu Nevruz hepimiz için yeni umutların ve daha güzel günlerin başlangıcı olsun. Bu duygu ve düşüncelerle; Doğanın yeniden canlandığı bu güzel bahar gününde birlik beraberlik ve kardeşlik duygularımızın artırmasını temenni ediyor, tüm insanlığa barış ve umut getirmesini diliyorum. Tüm vatandaşlarımızın “21 Mart Dünya Nevruz Günü” kutlu olsun.
Masumiyetin ilk olarak onda arz-ı endam ettiği ön kabulünden hareket ederek hayatın en gizemli eyleminin doğum olduğunu düşünmek pek mümkün. Zira masumiyetin giderek yok olduğu bir yaşam sürecinde doğum, insana masumiyeti hediye ediyor. Sonrası ise iş, bireyin kendisine kalıyor. Doğum bir mucizedir aslında ve bilimsel olarak yeni bir canlının nasıl meydana geldiği bilinse de o canlının belki de başka bir canlı adayının yerine dünyaya geldiği gerçeği yeterince gizemli değil mi? Ayrıca, mutlak masumiyet gizemin en beyaz alanı değil mi? *** Jean Paul Sartre hepimiz bir şekilde “dünyaya fırlatıldık” der. Fırlatıldığımızda özümüz yoktur, der. Diğer bir deyişle, gördüğümüz her bir cansız nesnenin doğumunda -yapımında- bir hedefi -özü- vardır. Lakin insan, özü olmadan dünyaya gelir ve hayatı boyunca yapacağı seçimler ve tercihlerle hayatının anlamını, özünü oluşturacaktır. Ezcümle, insan kendi varoluşunu, kendi özünü, kendi oluşturur. İnsanın yaptığı seçimlerde ise ne kadar özgürce karar verdiği ise bir başka düşünme alanı olsun. Sartre’a göre, ilk önce varlık fırlatılır dünyaya, sonra da varlığın özü oluşur. İnsanın özünü oluştururken yaptığı seçimler, başlangıçta kendisine şartsız verilen masumiyet kredisinden hep yemesine neden oluyor muhtemelen. Zira kendini giderek bir savaş’ın içinde bulup hayatta kalma içgüdüsü onun özünü belirlerken, masumiyet biraz daha fazla yaralanarak çıkar her bir savaştan. Kadim doğum - yaşam - ölüm zinciri, feylesofları her daim düşündürtürken bunların arasında en ayrıksı düşüncesi olan Rumen düşünür Emil Michel Cioran, ölümün suçlusunun doğum olduğunu ileri sürecek kadar, Schopenhauer kötümserliğinden bile bir hayli uzakta konumlanır. Şöyle der “Ölüme doğru koşmuyoruz, doğum felaketinden kaçıyoruz; onu unutmaya çalışan felaketzedeler olarak çırpınıp duruyoruz. Ölüm korkusu bizim ilk anımıza kadar giden bir korkunun geleceğe yansıtılmasında başka bir şey değildir. Doğuma kötü muamele yapmak tiksindiriyor bizi, ona şüphe yok. Doğumun en yüce iyilik olduğu, en büyük kötülüğün ömrümüzün başında değil de sonunda olduğu telkin edilmemiş miydi bize? Kötülük, gerçek kötülük gerimizdedir.’’ Rumen düşünür, ünlü feylesof Epikür’ün “Ölülere çok da acımamak lazım, onlar ölüm korkusu dahil tüm sorunlardan kurtulmuş olanlardır” sözünden hareket edecek, bir Budist olmasa da Buda’nın, ihtiyarlıktan ve ölümden önce bütün zaaf ve felaketlerin kaynağı’ olarak doğumu göstermesini hep olumlayacak ve en sonunda o oldukça aykırı sözünü söyleyecekti “Bütün şeylerin içinde en iyisi hiç doğmamış olmaktır.’’ Doğuma ve bir anlamda sonsuzluğa kadar var olacak doğa kanununa bu denli radikal bir başkaldırı, Cioran’ın küçüklüğünde yaşadığı büyük travmalarla açıklanabilir ama doğumu bile dışlayacak kadar nihilizme varan yaklaşımı Batı kültüründe kimi düşünürleri etkilemişse de Budizm kadar etki yaratmadı. Cioran’ın aksine bir başka 20. yüzyıl düşünürü Hannah Arendt ise, doğumu yeni ve taze bir başlangıç olarak görür. Yaşadığı yüzyılda belki de tarihin en büyük yıkımlarına tanık olmasına rağmen Arendt, sürekli yenilenmeye, yeniden doğmaya ve taze başlangıçların gücüne inanan ve dünyayı bunların değiştirebileceğini düşünen bir filozof. Doğuş felsefesi’ olarak ismi konulan bu düşünce formuna uygun olarak Arendt, insanın başlangıç yapma kabiliyetine, eylem yeteneğine doğumdaki kadar önem atfederken, bunda doğumla eş değer bir mucize de görüyor. İnsanlık Durumu’ eserinde özetle şöyle der Arendt “Başlangıç diye tanımladığımız eylem, özgürlüğün gerçekleşmesidir, dolayısıyla da mucize yaratma kapasitesini içinde taşır, yani en beklenmedik şeyi ortaya çıkartabilir.” Arendt, insanın eylem kabiliyetinde olmasının her an için beklenmedik ve de insanlık için sağaltıcı davranışlarda bulunabilme gücü verdiğine inanırken, birbirine benzemeyen insanların doğumuyla beklenmedik ve mucizevi eylemlerin gerçekleşebileceğini düşünür. Diğer bir deyişle, her insan bir mucittir ve her bir yeni doğum, dünyayı ve insanlığı değiştirebilecek bir potansiyele sahiptir. İnsanın her eylemi doğumdaki mucizenin devamı niteliğindedir. Doğum nasıl mucize bir oluşum ise doğan her bir insanın yeni bir şeye başlangıç olma gücü de aynı mucizenin bir parçasıdır. Cioran ölümün veya ölüm korkusunun nedenini doğum olarak görürken, Arendt ise doğumun mucizevi yeni başlangıçlar yaratabilecek mucize bir başlangıç olduğunu savlar. Aynı tarihlerde yaşamış ve aynı felaketlere tanık olmuş bu iki düşünürün, doğum olgusu karşısındaki bu denli tezata düşen bakışlarını açıklamak zor olmalı. Lakin hayatı olumlamak ve ona sıkı sıkıya bağlanmak adına Arendt, doğan her bir bebeğe umut aşılıyor olsa gerek. *** Doğum’un anlamı ve felsefesi, yakın zamanda kızımın dünyaya bir çocuk getirmesi vesilesiyle zihnimin ana gündem maddesi olmuş durumda. Doğumun yeni ve taze bir başlangıç olduğuna inanırken, Bebeğin yüzündeki masumiyeti ise kirlenmiş ve masumiyetini yitirmiş dünyaya karşı tek umut olarak görüyorum. Schopenhauer, insanın masumiyetini yitirmediği çocukluk dönemini hep ararken, o dönemin masumiyet ve mutluluk zamanları olması nedeniyle sürekli olarak o kayıp cenneti özlediğini söyler. Velhasıl, her doğum, içinde nerelere gideceği bilinmeyen bir umut yolculuğu taşıyor. Her doğum, kirlenmiş dünyaya karşı çıkacak yeni bir başlangıç vadediyor. Aksel bebeğe ve tüm yeni doğan bebeklere hoş geldin derken, her birine, çevresine ve insanlığa faydalı olma yolunda başarı, mutluluk ve huzur diliyorum. Unutmayın. Her doğum bir umuttur.
’’Erken kalkan Yol Alır’’ diye çok güzel bir söz vardır dilimizde. Unutma ki sen başını yastıktan kaldırıp da doğan güne ve güneşe merhaba dediğin zaman milyarlarca karınca ve çekirge, yüz binlerce kuş, milyonlarca ağaç aklına ismi gelmeyen binlerce on binlerce canlıda hayata ve yeni güne merhaba demektedir...Merhaba ey güzel insanlar, merhaba ey güzel olmaya çalışan çabalayan insanlar, kötülüğü kendine uğraş edinmiş insanlar size de merhaba, belki bir gün aklınıza eserde kendinizi düzeltmeye çalışır ve iyi insanların saflarına katılmak için can atarsınız Rabbimizin hidayeti ve dilemesi ile... Öyle diyor Yüce Allah bir ayeti kerimede ’’Allah dilemezse siz hiç bir şey dileyemezsiniz.’’Şu içinde bulunduğumuz aylarda ve günlerde ortalık çok da sakin ve huzurlu değil sizinde algıladığınız gibi. Oysa güneş aynı güzellikte ve canlılıkta doğuyor bütün yeryüzünde ki insanların üstüne, ne kadar güzel. Allah’ın ayetlerinden ve nişanelerinden biri olan Ay durup dinlenmeden göz kırpıyor biz insanlara. Sen de ona göz kırpabiliyor musun gecenin bir vakti balkonundan? Aman girme bulutun arasına ay kardeş, o zaman hainler, alçaklar gecenin karanlığını kendi karanlıkları ile birleştirip üstümüze salarlar kinlerini ve zaman evimin kapısından çıkarken, bahçedeki çiçekler, ağaçlar ile ya da sokak kedileri, serçe ve güvercinler ile selamlaşırız. Kimisi alır selamımı, kimisi almaz, kimisi de alır mı almaz mı anlayamam. Olsun ben göndereyim de, selam Allah’ın selamı neticede, selamımı alanda sağ olsun almayanda...Her yer beton olmuş artık günümüzde, çevrede toprak bulmak nerede ise imkânsız. Allah’tan oturduğumuz sitede çevre düzenlemesi yapmışlarda zamanında az miktar toprak bulabiliyorsunuz. Ham maddemiz çamur ve toprak, doğumdan ölüme kadar bizim ile iç içe aslında. Ben de yürüyüş yaparken mümkün mertebe basmaya çalışırım o yumuşak ve zarif maddeye. Yerine göre toprak gibi verici olmak, ama çamurlaşmamak da lazım değil mi?Zaman zaman benim de başıma gelir sıkıntı ve buhran. Dünya’da çok sıkılan, çok bunalan insanlar, en çok sabra ihtiyacınız var benim ve de herkesin olduğu gibi. Size tavsiyem suyun insana sekine veren sakinleştirici özelliğinden yararlanın. Sinirlenmek ve fevri davranışların sonucunda aklımıza gelmeyen bir sürü olumsuzluk ile karşılaşabiliriz. Unutmayın ki hapishaneler de bir anlık öfkesinin kurbanı olup yirmi yıl dört duvara mahkûm insanlar hiç de azımsanmayacak miktarda...Fırsatlar hiç bitmez hayatımızda. Onlar yedi gün yirmi dört saat önümüze, yüce Yaradan tarafından bir şekilde çıkartılır. Trafikte zıtlaşırsınız birileri ile, işte fırsat size. İnip adam ile kavga etmek yerine alttan alıp saygılı davrandığınız zaman o fırsatı sevaba çevirdiniz demektir. Hz. Muhammed sav.’de bir kutsi hadis de öyle buyuruyor. ’’Gerçek pehlivan güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman öfkesini yenendir.’’ Yol kenarında ekmek gördünüz, aldınız ıslattınız ve uygun bir yere kuşlar için koydunuz. Bahar gelmiş börtü böcek çıkmış yürürken yerde bir kırkayak, basmadınız ve yanından geçtiniz. Mahallenin bebelerine birer sakız, çikolata aldınız. Bunun gibi yüzlerce fırsat her saat her dakika çıkar durur karşımıza. Fırsatları değerlendirmek ve büyük bir kazanca dönüştürmek biraz aklı olan bir insan için hiç de zor değil. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...AHMET ZEYTİNCİ
Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, 2022 yılı kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi “Her yeni yıl; yeni bir başlangıç, yeni bir umuttur. 2021 yılını acı ve tatlı hatıralarıyla geride bırakırken, yeni umut ve beklentilerle 2022 yılına kavuşmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Birlik ve beraberliğimizin geçmişte olduğu gibi 2022 yılında da güçlenerek devam edeceğine, milletimizin daha sağlıklı, huzurlu, mutlu ve müreffeh günler yaşayacağına gönülden inanıyorum. Milletimizin birlik ve bütünlüğünün korunması, büyük hedeflerimizin gerçekleştirilebilmesinde en önemli etkendir. Bütün kurumlarımız, Türkiye’nin daha da gelişmesi için iş birliği içinde hareket ediyor. Çok çalışırsak ve başaracağımıza inanırsak, ulaşamayacağımız hedef olamaz. Önümüzdeki yıllarda, ülkemizin çok daha güzel başarılara imza attığına hep birlikte şahit olacağız. Millet olarak, bunun haklı gururunu hep beraber yaşayacağız. Geçmişimizin muhasebesini yaparak elde ettiğimiz tecrübelerimizle Gaziantep’imize, Şehitkamil’imize, yeni yılda da tüm gücümüzle katkı sağlayacağız. Yeni yılda da yatırım ve hizmetlerin devam etmesi, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu hizmetlerin en iyi, en kaliteli şekilde sunulması amacıyla vatandaş memnuniyetini esas alan hizmet anlayışıyla var gücümüzle çalışacağız. Yeni yılda, daha önce başlattığımız projeleri kısa süre içerisinde tamamlayarak ve yeni projeler başlatarak, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttırmaya devam edeceğiz. 2022 yılının umut ve beklentilerimizle beraber ülkemizde ve dünyada sağlık, huzur, sevgi, barış ve hoşgörünün hakim olduğu; kardeşlik ve dayanışma duygularının egemen olduğu bir yıl olmasını temenni ediyorum. Siz değerli vatandaşlarımızın, yeni yılını yürekten tebrik ediyorum.”
her yeni başlangıç bir umuttur