Fast Money. Rüyanın Özeti Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek okumaktan ve kendini geliştirmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğine, daha fazla gelir elde edeceğine, kazancını hiç ummadığı kadar arttıracağına, yakın çevresine fikir danışacağına, yaşadığı kötü günlerin ve olayların etkisini unutma imkânı yakalayacağına ve hayatının artık istediği şekilde ilerleyeceğine, yaşanan bütün üzüntülerin biteceğine yorumlanır. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek güzel günler görüleceğine, içinin huzurla dolacağına, okumaktan ve kendini geliştirmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğine, beklenen bir haberin gelmesiyle kişinin iştiraklerde, girişimlerde bulunacağına, zararlı ve kötü niyetli kişileri hanesinden ve ailesinden uzaklaştıracağına, kırgın olduğu bir kişi ile arasını düzelteceğine, mutlu olunacağına yorumlanır. Rüya yorumu sözlüğüne göre akıllıca adımlar atmaya başlayacağına, sorunlarından ve sıkıntılarından kurtulacağına, kendisinden yardım isteyen tüm insanlara yardımcı olup çok büyük destek verdiğine ve insanların kendisine çok büyük sevgi ve saygı besleyeceğine, çok hayırlı şeylere, daha fazla gelir elde edeceğine, kendisini çok iyi yerlere getirecek ve büyük kazançlar sağlayacak kararlar vereceğine tabir olunur. Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek kendisine zafer ve birincilik getirecek yatırımlara gireceğine, kuyusunu kazmaya çalışan insanlardan uzak durmasına ve bu sıkıntıların ardından çok zengin olacağı bir döneme gireceğine, çok hayırlı haberler alacağına, düşmanların işlerini bozmaya ve kişiye karşı kötü gözle bakanları ya da yanlış intibaya sahip olanları utandıracak güzel eylemler içinde olunacağına, kazancını hiç ummadığı kadar arttıracağına, kalitenin değerini bileceğine alamet ettiği söylenir. Rüya alemine göre statü atlayacağına, yakın çevresine fikir danışacağına, yazgısının güzelleşeceğine, yeni bir iş konusunda anlaşma sağlanacağına, hayatına dair daha olumlu düşünceler geliştirip, kendisini iyi hissedeceği ortamlara gireceğine, çok büyük ve güzel çalışmalar ortaya koyup büyük başarılar kazanılacağına rivayet etmektedir. Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek maddi ve manevi olarak çok iyi bir noktaya geleceği bir çalışma gerçekleştireceğine, daha aydınlık bir geleceğe kavuşulacağına, yapılacak çalışmalar ve girilecek projeler ile çok büyük kazançlar elde edileceğine, yaşadığı kötü günlerin ve olayların etkisini unutma imkânı yakalayacağına ve hayatının artık istediği şekilde ilerleyeceğine, kişinin karşısına çıkan önemli fırsatları görerek değerlendireceğine, rahatsızlık veren durumları ortadan kaldırılacağına yorulur. Rüya tabiri sözlüğüne göre iş ile ilgili düzeltmeler yaptıktan sonra aile için çok güzel şeyler yapılacağına, yaşanan bütün üzüntülerin biteceğine, eline geçecek olan fırsatların günden güne çoğalacağına, sıkıntıların ve üzüntülerin bir daha ortaya çıkmamak üzerek biteceğine, yaşanan tüm zorlukların avantaja dönüştürüleceğine, etraftaki insanların dertlerine de çare bulunacağına, çok daha iyi günler göreceğine, ailevi sorunlardan ötürü bir türlü üzerinde duramadığı işlere yakın zaman içinde tekrar döneceğine delalettir. Rüyada cezaevine girdiğini görmek güzel bir haber alınacağına, kafasında yer etmiş yerleri ve kişileri yeniden bulacağına, iş hayatında gireceği bütün işlerden hayırlı ve bol kazançlar ile çıkacağına, umutlanacağına, çok değer verdiği ve saygı duyduğu bir kişinin yardımları sayesinde sıkıntılarını ortadan kaldıracağına, maddi anlamda da güç ve kuvvet kazanacağına işaret eder. Devamını Oku … Pages 1 2 Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Eşinin Cezaevine Girdiğini Görmek Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek hayata karşı isteksizleşeceğine, maddi açıdan büyük zarara uğranılacağına, sıkıntılı ve sorunlu günler geçireceğine, uzun zamandan beri hayalini kurduğu şeylere kavuşacağına, güzellikler ve hoşluklarla karşılaşacağına, bir süre daha sahip olduğu işle idare etmek durumunda kalacağına, iş yerinde çok iyi yerlere geleceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek diğer kişilerden ve rakiplerinden birkaç adım önde olacağına, malların artacağına, çalışmalarının çok kazançlı bir hal almasını sağlayacağına, ev sahibi olunacağına ve yeni elemanlar alınması suretiyle işlerin daha da büyütüleceğine, sağlıklı beslenileceğine ve ferahlığa çıkılacağına, yürek yakan biri haline geleceğine, yorumlanır. işinde çok büyük adımlar atacağına tabir edilir. kendisini çok iyi hissettirecek delalet eder. aç kalacağına alamet eder. canının sıkılacağına ve kaos dolu günlerden geçeceğine yorulur. Dini olarak Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek tabiri Dini olarak rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek de işiyle büyük sükse ve ün yapacağına, daha sonra mutlu bir birlikteliğe yol alacağına, her attığı adımı paraya çevireceğine, zor bir anda vereceği akıllıca bir karar sayesinde büyük bir zarara uğramaktan kurtulacağına, bu evlatların kendisi için çok hayırlı çocuklar olacağına, kişinin yaptığı hayırseverlik ve yardım neticesinde de manevi anlamda çok mutlu hissedeceğine, daha sonra çok hayırlı adımlar atacağına, kendisine hayır getirmeyecek kararlar alacağına, kişinin de üzgün ve mutsuz olacağına, yardım konusunda sevilen bir kişiye destek olunacağına, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek en fazla hayatını belli bir standartta sürdüreceğine, gece gezmelerinden, hayırlı ve sevinçli haberler alınacağına, yeni işlere gireceğine, kardeşleri ile tartışmasından dolayı canının sıkılacağına, epey bir süreden beri inişli çıkışlı seyreden işlerin düzene gireceğine, kariyerini ve vizyonunu aşağı çekecek bir iş yapacağına, hayatına huzur ve sakinlik geleceğine, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ Rüyada eski eşinin cezaevine girdiğini görmek kendi çok iyi hissedeceğine ve önünü görür olmaya başlayacağına, zamanında destek verdiği bazı insanlardan destek görmeyeceğine, maddi ve manevi açıdan çok hayırlı bir noktaya varılacağına, yaşanan talihsizliklerin ortadan kaldırılacağına, yakın bir akrabanın desteğinin alınacağına ve kaybedilen işe ve kariyere tekrar kavuşmak için büyük bir çaba gösterileceğine, etrafındaki kişilere de yardım edeceğine, başarı için fırsatların artacağına, hayatın belli bir düzene oturacağına, işlerin büyüyeceğine, rahat ve güzel günler geçireceğine ve bu durumun geçici değil, bir ömür olacağına, kimseye borçlanmayacağına tabir olunur. Yakın çevrenizden kişilerin sağlık sorunlarına zaman ayırmanızda gerekebilir. Rüyada eski eşinin cezaevine girdiğini görmek onların önüne geçeceğine, zarar edilen durumların kısa süre içinde kara geçirileceğine alamet etmektedir. Rüyada eşinin cezaevine girdiğini duymak gereksiz ve fazladan harcama yapılaması nedeni ile yokluk çekileceğine, uzun zamandan beri askıda kalmış olan bir işin nihayete erdirileceğine, güzel günlerin yakında olduğuna, hayırlı bir kısmetle dünyaevine girileceğine ve bazı tatsızlıklar yaşanacağına rivayet eder. Rüyada eski sevgilinin cezaevine girdiğini görmek evine daha fazla rızkın cebine de daha büyük miktarlarda gelirin gireceğine, yaşadığı zorlukların son bulacağına rivayet eder. Rüyada eski eşinin ilişkiye girdiğini görmek el attığı tüm işlerde aksilikler ile karşılaşacağına, varsa tüm borçlarını ödeyeceğine ve mal, mülk sahibi olacağına tabir olunur. Rüyada birinin cezaevine girdiğini duymak iş hayatında çok güzel ve iyi atılımlar yapılacağına, işlerinin birer birer yoluna girmeye başlayacağına tabir olunur. Rüyada babanın cezaevine girdiğini görmek destek göreceğine, kişinin rahat edeceğine işarettir. Rüyada arkadaşının cezaevine girdiğini görmek problemleri çözerken yakın tanıdıklardan fikir alınacağına, kendisini tatsız bir durumun ortasında bulacağına delalet etmektedir. Rüyada kızının cezaevine girdiğini görmek yaptığı hatalardan ötürü uzun zamandan beri devam eden bir borcunu ödeyemeyeceğine ve üzüntü duyacağına, kısa sürede büyük bir aşama kaydedileceğine işaret eder. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek sevinçli ve hayırlı bir haber alınacağına, başı sıkışanın derdine çare bulacağına, büyük bir sevinç duyacağı bir haber alacağına, yokluk çekeceğine, kaygılı bir ruh halinin sona ereceğine, bolluk ve bereket içinde bir yaşam sürüleceğine ve ferahlığa çıkılacağına, maddi ve manevi olarak zarara uğrayacağına, daha sonra hayalin gerçekleştirileceğine, ailesi ile arasının düzeltileceğine ve yakın bir zaman içinde hayalleri süsleyen bir eve sahip olunacağına rivayet eder. Sevdiğiniz kişileri ihmal ya da refuse etmemenizde fayda var. Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek gireceği bir işte çok sevdiği bir kişi ile bir ortaklık kuracağına, mutsuz ve moralsiz olacağına işarettir. Rüyada cezaevine girdiğini görmek iş hayatına atılmak isteyen ya da bir sorunundan kurtulmayı amaçlayan bir yakınına ya da tanıdığına çok büyük bir maddi destekte bulunacağına, bunun da maddi özgürlüğünü kazanmasına, ekmeğini daha kolay ve daha rahat elde etmesine vesile olacağına işaret eder. Rüyada kendini cezaevine girdiğini görmek muradına ereceğine ve onunla çok mutlu olacağına, zarar etmeyeceğine işaret etmektedir. Rüyada bir yakının cezaevine girdiğini görmek yeni çalışmalar ortaya konacağına, sorunlu bir döneme gireceğine alamet eder. Rüyada başkasının cezaevine girdiğini görmek eğer zor durumlara düşülmek istenmiyorsa önceden bu durumlarla ilgili önlemler alınması gerektiğine ve işlerin ancak bu şekilde düzeleceğine, kısmetlerin günden güne artacağına, rızkın çoğalacağına, işleri baltalamak ve kazanılan başarıları kötülemek isteyen kişilerin yenilgiye uğratılacağına ve zararların telafi edileceğine alamet eder. Rüyada birinin cezaevine girdiğini görmek eş ve evlat sahibi olacağına, korkularının üzerine giderek onlardan kurtulmayı başaracağına ve böylece hayatında aşama kaydedeceğine delalet etmektedir. Rüyada oğlunun cezaevine girdiğini görmek maddi ve manevi açıdan büyük bir ilerleme kaydedileceğine, bol kazançlı bir iş hayatına sahip olunacağına, yeni bir şehre yerleşileceğine alamet eder. Rüyada kardeşinin cezaevine girdiğini görmek bazen kaderin cilveleri ile karşılaşacağına, işlerinin bozulacağına, kazancının eksileceğine inanılır. Rüyanı Sevdiklerinle Paylaş Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek başını yastığa daha rahat koyacağına, çevresindeki insanları kötü işler için kullanacağına, maddi açıdan çok iyi bir duruma gelineceğine ve sorunların ve sıkıntıların hızlı bir şekilde çözüm bulacağına, sorun yaratan bir durumun kısa süre içinde ortadan kaldırılacağına, yoksul ve muhtaç insanların hakkına göz dikeceğine, maddi açıdan çok iyi bir noktaya gelineceğine, çok büyük atılımlar yapılacağına, sürpriz olayların meydana geleceğine tabir edilir ve rüya sahibinin derdinin, kederinin dağılacağına, zaferlerle ve başarılarla dolu bir çalışma hayatı olacağına işarettir. Sizinle aynı amaçlara sahip ciddi kişilelerle bir araya gelebilirsiniz. Rüyada eşinin cezaevine girdiğini görmek çok büyük bir ferahlama ve rahatlık yaşayacağına, zenginliğe kavuşulacağına ve gayrimenkul işine girileceğine yorulmaktadır. Rüyada birinin cezaevine girdiğini görmek işlerinin tam da istediği şekilde ilerleyeceğine, ne kadar isteği varsa gerçekleşeceğine, var olan dertlerinin hepsinin son bulacağına yorulmaktadır. Rüyada başkasının cezaevine girdiğini görmek kısmetinin artacağına, başarılarının çoğalacağına bu sayede rahatının da yerine geleceğine, işlerle ilgili olarak bu kişi ile bir ortaklık kurulacağına tabir olunur. Rüyada kızının cezaevine girdiğini görmek hayırlı, kişiyi çok seven ve ömür boyu üzerine titreyen bir kısmetle karşılaşıp, herkesin hayranlık duyacağı bir düğünle dünya evine girileceğine, yeni malların alınacağına alamet etmektedir. Rüyada arkadaşının cezaevine girdiğini görmek çok büyük üzüntüler yaşanacağına, doğru yatırımlar yapacağına, maddi ve manevi olarak rahata kavuşacağına, kötü halden iyi hale geçeceğine işaret etmektedir. Rüyada bir yakının cezaevine girdiğini görmek kısa süre içinde büyük bir aşka yelken açılacağına, hayırlı bir kısmetle evlilik yoluna girileceğine delalet eder. Rüyada sevgilinin cezaevine girdiğini görmek iş hayatını çok düzgün bir şekilde ilerleteceğine, rahat bir hayata kavuşmak ve sevdiği kişiler ile çok mutlu olmak için büyük çaba harcayacağına, içinizde bir yerlerde bazı şeylerin bittiğine yorulmaktadır. Rüyada cezaevine girdiğini görmek kişinin hayatını sürdürürken zorlanmayacağına ve geçim sıkıntısı çekmeyeceğine, ne hastalığın, ne de derdin kişinin yanına uğramayacağına delalet eder. Hayırlı Paylaş, Hayırlı Çıksın Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası

rüyada eşimin cezaevine girdiğini görmek