PTT AŞ Genel Müdürü Hakan Gülten, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yılı onuruna basılan anma pulunun, diğer milli günler ve zaferler için basılan pullar gibi şanlı
İstiklal Marşı - İzmihlal kelimesinin anlamı nedir?' soru soruldu. Atv'de yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster yarışmasının dün akşamki bölümünde 'Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal' dizesinde geçen izmihlal kelimesinin anlamı soruldu. Peki, Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'ndaki izmihlal kelimesinin
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ), "İstiklal Marşı'nın Kabulünün 100. Yılı" konulu tek değerli anma pulu ile varak uygulamalı ilk gün zarfını tedavüle sundu
İstiklal Marşı'nın okunduğunu duyan hakem maçı durdurdu Amasya'da oynanan liseler arası futbol karşılaşmasında penaltı atışları yapılırken yakın bölgedeki okuldan İstiklal Marşı okunmaya başlayınca karşılaşmanın hakemi Ömer Karakaya penaltı atışlarını durdurup, futbolcularla birlikte saygı duruşuna geçti.
12 Mart İstiklal Marşının Kabulu Mehmet Akif, 1920’de Burdur milletvekili seçildi. 1921 yılında açılan milli marş yarışmasına, “para ödülü almamak” koşuluyla katılmayı kabul etti ve orduya ithaf ettiği şiiri, 12 Mart 1921 günü milli marş olarak kabul edildi. 14 Mart Tıp Bayramı Tıp Bayramı, 14 Mart 1827’de, II.
Fast Money. İyi, doğru ve başarılı bir yazı yazabilmek için 1 gözlem yapmak; 2 düşünmek; 3 okumak; 4 anadilini iyi kullanmak gibi ilkelerin yerine getirilmesi gerekir. 1. Gözlem yapmak Arapça “müşahede” =1. gözle görme, açıkça görebilme; 2. tasavvufta düşünce yolu ile manevî âlemi görür gibi olma karşılığı olarak, gözle-fiiline -m “fiilden isim yapma eki” getirilmek suretiyle yapılmış yeni bir kelime olan gözlem; görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma organlarımızla dış dünyadan sağladığımız duyumların bütünüdür. Âlemi, yâni insanları, varlıkları, olayları; bir bütün olarak hayatı tanımak için mutlaka gözlem yapmak gerekir. Gözlem müşahede yoluyla tanıdığımız her varlık, her olay, hayatımızın bir parçası olur. Görmediğimiz, tanımadığımız yerleri kişileri ve şeyleri ne anlatabiliriz, ne de yazabiliriz. Meselâ, hiç “vapur” görmemiş birisinden vapuru tanıtmasını istediğimiz aman, alacağımız sonuç hiç de başarılı olmaz. Bir nesneyi görmemiş olan kişinin o nesne hakkında söyleyebileceği hiçbir şey yoktur. Meselâ hiç fil görmediği için bu hayvanı tanımayan üç kör insana filin bacağını, hortumunu ve kulağını ellettiğimiz zaman üçü de ayrı ayrı şeyler söyleyeceklerdir. Bir insanın hiç görmediği bir şeyi hayal etmesi de beklenemez . Çünkü hayal “1. bir şahıs veya şeyin insanın aklında canlanan şekli; 2. asıl ve hakikati olmaksızın canlandırılan, görüldüğü sanılan şey” demektir. Gözlem yapmak için mutlaka görmek, bunun da ötesinde görmeyi öğrenmek gerekir. 2. Düşünmek “Uzun uzadıya inceleyip tetkik etmek” anlamına gelen düşünmek yalnız insanlara has bir özelliktir. İyi konuşup, iyi yazmak için mutlaka düşünmek gerekir. Eski dilde “mütefekkir” denilen kişiler “düşünen, düşünücü” kişilerdir, insanlan düşünmeye sevke-den şeyler, gelişen olaylar, yenilikler, ve dış dünyadır, toplumdur. Düşünce, insana doğuştan gelmiş gizli bir güç olmadığı, sonradan ve toplumla kazanıldığı için, kişiden kişiye, hatta toplumdan topluma değişir ve farklılıklar gösterir. Meselâ, Amerikan ya da Avrupa toplumunda yaşayan birisinin dünya, ahlâk ve bütünüyle hayat görüşü, bir Türk’ün dünya, ahlâk ve hayat görüşünden çok farklıdır. Bu görüş farkını yaratan da toplumun kendisidir. Türk toplumunun gelenek-görenek ve “töre” adını verdikleri kökleri yüzyıllar öncesine uzanan yazılı olmayan yasalar batı toplumu için anlaşılması çok güç uygulamalardır. İnsanoğlu beyniyle düşünür. Bunun için düşünceye “beynin ürünü” diyebiliriz. Yeryüyüzündeki canlı varlıkların içerisinde, “düşünme” özelliğiyle yüceliğe ulaşmış olan insanoğlu, içinde yaşadığı tabiatı, dünyayı; her an birlikte olduğu insanı, sonsuzluğa uzanan uzayı, yıldızları, kara delik’in ötesini tanımak, kavramak; bunun neticesinde bir hüküm vermek için devamlı düşünmek zorunda kalmıştır. Bu düşünmenin sonucu medeniyet ilerlemiş, hatta insan aklının alamayacağı kadar gelişmiştir. Telgraf, telefon, elektrik, TV ve bilgisayarın icadı bu gelişmenin birer basamağıdır. Düşünen insan, ortaya mutlaka bir şeyler koyar. İşte, ortaya konulan bu şeylerin doğru, sağlıklı ve bilimsel olabilmesi için, peşin hükümlü olmamak, hurafelere boş inançlara değer vermemek, heyecanlı olmamak gerekir. Tarafsız, objektif ve sain düşünen kişilerin ortaya koyacakları değerler, bilimsel ve böyle düşünen herkes tarafından kullanılmaya hazır malzemelerdir. 3. Okumak Konuşmada ve yazmada başarılı olabilmek için mutlaka çok okumak, okuduğumu yorumlamak, kültürlü olmak gerekir. “Kültür”, “Bir milletin manevî varlığını ve düşünce birliğini meydana getiren fikir ve sanat mahsullerinin, ananelerin bütünü” olduğuna göre, kültürlü olmak, bütün bu özelliklere sahip olmak demektir. insanoğlunun bilgi, duygu ve hayal gücü roman, hikâye, gezi notlan hâtırat/seyahatname, köşe yazıları, hatta masal gibi edebî ürünleri okumakla zenginleşir. Okuyan kişinin dil ve ifade anlatım gücü ile düşünme yeteneği, okumayan, bilgisiz câhil kişiyle kıyaslanamayacak kadar farklıdır. Okuyan kişi medenidir, yöresini, ülkesini ve dünyayı tanır; iyiyi kötüden ayırıp değerlendirme yapmasını bilir. Okumayan kişi ise donmuş, fosilleşmiş, kendi kabuğundan çıkamamıştır. Okumayan kişinin “bilgisiz, câhil, güçsüz, kapasitesiz ve yetersiz” sıfatlarıyla anıldığı veya tanıtıldığı unutulmamalıdır, 4. Anadilini iyi kullanmak Başarılı bir konuşma veya yazıda anlatımın işlek, açık ve tesirli olması için, kişinin anadilini çok iyi kullanması gerekir. Bunun için de mutlaka dil bilgisi kurallarını iyi bilmek şarttır. Anadili eğitimi sabırla, inançla ve şuurla yapabileceği için, anadilini kusursuz ve yetkiyle kullanabilmek de bir anda oluverecek şey değildir. Atalarımız, “Bakmakla öğrenseydi, köpekler kasap olurdu” demişler. Her şey zaman ve sabırla en güzele ulaşır. Üslûp yani “tarz, usul, tutulan yol, stil” dediğimiz şey de düşünerek, okuyarak ve yazarak zaman içinde gelişir. Tanınmış roman, hikâye ve köşe yazarı ile şairleri üne kavuşturan üslûplarıdır. Ayrıca “İyi Bir Anlatımın Özellikleri” sayfasından da bu konuda yararlanabilirsiniz. » “Kompozisyon“ sayfasına dön! Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın!
hayırdır, onu da mı kaldırıyoruz? ya bi siktirin gidin artık, bi istiklal marşımız kaldı dokunmadığınızal izle istiklal marşı bkz türkiye milli marşıyazılmasını sağlayan ecdadın kemiklerini sızlatma trol, bizler için feda ettiler kendilerini. sen klavye başında otu boku özgürce eleştir diye feda ettiler yaşamlarını. milli marşlar, milli kültürün ve toplumsal ortak paydanın önemli öğeleridirler, sende olmayan şeyin yani. neredeyse 100 yıl önce, yeni kurulmuş tbmm'de alkışlarla kabul edilmiş, belki bazılarının basit bulduğu ama türk milletinin en anlamlı mücadelesi olan bağımsızlık mücadelesini anlatan, duyunca, okuyunca, hatta düşününce bile tüyleri diken diken eden, bize kurtuluşumuzu hatırlatan, bize bağımsızlığımızı hatırlatan, bize sahip olduğumuz vatanımızı hatırlatan marşı, her yerde okumak istiyoruz, bunun nesi garip? istiklal marşı'nın kışla ile ne alakası var? adı üstünde milli marşımız tüm ulusumuza ait, sadece askerlere değil. her toplandığımızda onu söylemenin neyi yanlış, neyi garip? her şeye laf söyleyin, her şeyi eleştirin, her şeyi mahvedin ama istiklal marşı'nı rahat bırakın. kirli zihinlerinizi milli duygularımızdan uzak tutun. bu ülkenin subayı da polisi de doktoru da ev hanımı da öğrencisi de çöpçüsü de çobanı da çiftçisi de o marşı gururla okuyor. onu susturmaya da kimsenin gücü yetmez. senelerdir okulda bayrak önünde öğrencilerle okuduğum, her okuyuşta gözlerimin yaşardıgı, büyük bir gurur ve mahcubiyetı aynı anda yaşadığım gerçektir. bu gerçek değişirse işte o gün bizden umudu kesiniz. titiz bir müdüre denk gelirseniz size kış günü dötünüz dona dona 3 kere okutturur. sebep ; öğrenciler güzel okumadı. pazartesi sabahları ve cuma okul çıkışında okunan milli marşımız. bir de türk dili ve edebiyatı dersinde okutulan, sadece iki kıtası bestelenen şiirin on kıtalık manzum metni. zoruna gidenin borusuna gidesidir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
12 İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy´u Anma etkinlikleri kapsamında müdürlüğümüzce ilk-orta-lise öğrencilerine yönelik İstiklal Marşı okuma yarışması düzenlenmiştir. İlçemiz Nail Çakırhan Konferans Salonunda 10 Mart 2017 Cuma günü saat 0900´da başlayan yarışmaya İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz İbrahim Hakkı KOCABAŞ başkanlık etmiş, Jüri üyelerimiz; Özge YAŞAR, Hikmet KABAŞ, Melek KIVANÇLI, Meral KURNAZ öğretmenlerimizdir. Dereceye giren öğrencilerimiz İlkokullarda ; Atatürk İlkokulu, Nafiye AYTEKİN Karabörtlen Selahattin Göktuğ İlkokulu, Elif GÖKYER Kızılyaka İlkokulu , Nehir Sena SARI Ortaokullarda; İmam Hatip Ortaokulu, Zehra ÖZKILIÇ Gökçe Zeynep Gönen Ortaokulu, Müge Su BAŞKIR Atatürk Ortaokulu , Elif CANDAN Liselerde; Anadolu İmam Hatip Lisesi, Gülsen KARADAĞ Hüseyin Ercan Ermaş Mermer Anadolu Lisesi, Melek ŞAHİN Gökova Adile Mermerci ÇPAL, Buse ACAR dereceye girmişlerdir.
28 Ağustos 2016 Pazar İstiklal Marşı Korosu ve Metni 12 Mart veya 18 Mart törenlerinde kullanılabilecek güzel bir çalışmadır. Sadece birkaç saatlik çalışma ile bile güzel bir koro ortaya alttaki görselde görüldüğü gibidir. Öğrenci isimleri yazılsın diye boşluklar bıraktım. Bu metin öğrencilere verilerek gösteri sırasında ellerinde bulunması sağlanacaktır. İzleyicilere bakan taraf için de 4 farklı görsel ekledim. Videoyu izlemek için video görseline indirmek için metin görseline tıklayınız. Hiç yorum yok Yorum Gönder
Toroslar Belediyesi, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 101. yıl dönümü ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u Anma etkinlikleri kapsamında “İstiklal Marşı’nı Güzel Okuma” Yarışması düzenledi. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirinde “Asım’ın Nesli” dediği ideal Türk gençliği, Toroslar’dan vatan, bayrak ve millet sevgisini tüm dünyaya haykırdı. Milli marşın her bir mısrasını ayrı bir anlam taşıyarak okuyan öğrencilerin yanı sıra Eyüp Aygar Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırladığı tiyatro gösterisi de davetlilere duygusal anlar yaşattı. Toroslar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte, ilçe genelindeki 33 ilkokul ve 30 ortaokuldan öğrencilerin katılımıyla iki kategoride gerçekleştirilen yarışma büyük ilgi gördü. Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’ın milli ve manevi değerleri öğrencilere aşılamak için her yıl geleneksel olarak tertip ettiği yarışma, ödül töreni ile son buldu. Toroslar Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetimi Hasan Topuz ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce görevlendirilen öğretmenlerden oluşan jüri üyeleri öğrencileri; şiire hâkimiyet, ezber gücü, telaffuz, vurgu ve tonlama, beden dili ve sahne hakimiyeti kriterleri yönünden değerlendirdi. “Dereceye Giren Öğrencilere Ödülleri Veridi” Yarışmada ilkokul kategorisinde; birinci Zübeyde Hanım İlkokulu’ndan Emre Eren Karaoğlan, ikinci İbrahim Karaoğlanoğlu İlkokulu’ndan Emirhan Öz, üçüncü ise Üstay İlkokulu’ndan Nehir Gürbüz oldu. Ortaokul kategorisinde ise birinci Yusuf Bayık Ortaokulu’ndan Ardahan Yıldırım, ikinci Çukurova Ortaokulu’ndan Ataberk Uçar, üçüncü Buluklu Ortaokulu’ndan Merve Küçük seçildi. Birincilere tablet, ikincilere bluetooth kulaklık, üçüncülere de akıllı kol saatinin verildiği yarışmaya katkı sunan jüri üyelerine de çiçek ve teşekkür plaketi takdim edildi. “Tiyatro Gösterisi Ayakta Alkışlandı” Ödül töreninin ardından Eyüp Aygar Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan tiyatro gösterisi de katılımcıların büyük beğenisini topladı. Öğrenciler, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un, İstiklal Marşı’nı kaleme alma sürecini canlandırarak milli mücadele ruhunu doruklara çıkardı. “İstiklal Marşımız, milli birliğimizin, beraberliğimizin ve bağımsızlığımızın sembolüdür” diyen Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, yarışmaya katılan tüm öğrencilere teşekkür etti. Eyüp Aygar Anadolu Lisesi öğrencilerini de hazırladıkları tiyatro gösterisi dolayısıyla tebrik eden Başkan Yılmaz; “İstiklal Marşımızı bugün aynı ruh ve heyecanla, ülkemizi bölmek isteyenlere karşı göğsümüzü kabartarak haykırıyoruz. Bu cennet vatanı muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Başkan Yılmaz, istiklalimizin sembolü olan milli marşımızın her mısrasının ve kıtasının ayrı bir anlam taşıdığını kaydederek; “Vatan topraklarımız işgal altındayken istiklal şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan İstiklal Marşımız, Türk Milleti’nin milli mücadele ruhunu ve kararlılığını yansıtmaktadır. Bize düşen görev bu ruhu, bayrak ve vatan sevgisini daima diri tutmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Cenab-ı Allah, milli şairimizin de dile getirdiği gibi, “Bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın”. Bu duygu ve düşüncelerle başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere büyük şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’u, milli mücadele kahramanlarımızı rahmetle, minnetle anıyor, İstiklal Marşımızın Kabulünün 101. yıl dönümünü kutluyorum” ifadelerini kullandı. Mersin Odak Haber yazı işleri ekibi topluma gerçekleri aktarmayı, değişik katmanların sesi olmayı amaç edinmiştir Mersin son dakika, gündem, haber, spor, ekonomi, asayiş, odak haber
istiklal marşı okumanın püf noktaları